Paskalya yortusu bu diyarda çok büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Hatta noelden bile daha önemli sayılıyor. 3 gün boyunca hayat neredeyse tamamıyla duruyor, evlerde büyük hazırlıklar yapılıyor, yumurtalar boyanıyor, çöreklerin yanısıra tepsi tepsi börekler ve değişik kurabiyeler pişiriliyor. Her önemli bayramda olduğu gibi insanlar köylerine, baba evlerine dönüyor. Pazar günü ise kalabalık gruplar halinde sabahın erken saatlerinden itibaren ateşler yakılıyor, kuzu veya keçi çevriliyor, kokoreç de eksik olmuyor. Eğlence gün boyu sürüyor, müzik sesi ve uzonun etkisiyle patlayan silahlar da insana "bizim kadar birbirine benzeyen başka iki millet var mıdır?" dedirtiyor. Bir sonraki gün ise, hala mahmurluğunu atamamış binlerce insan arabalarına doluşup otoyol gişelerinde ve feribot iskelelerinde uzun mu uzun kuyruklar oluşturup evlerine dönmeye çalışıyorlar. Bu bayramdan geriye kalabalık sofralar ve güzel yemeklerin yanısıra bolca yorgunluk da kalıyor tabii... Biz de eşimin köyüne doğru yola çıkmadan önce ufak hazırlıklar yaptık. Kayınpederimin rahatsızlığı dolayısıyla öyle büyük işlere girişmedik ama paskalya çöreği bu bayramın olmazsa olmazlarından olduğu için elimdeki iki değişik tarifle iki çeşit çörek yaptım. Bana çocukluğumda pastanelerden alıp yediğim çörekleri hatırlattığı için severek yapıyorum. Birincisi burada öğrendiğim ve önceden yaptıklarıma göre daha zengin malzemeli ve tabii çok daha kalorili olan gerçek paskalya çöreği. Gerçek diyorum çünkü içerisindeki tereyağı ve yumurtalarla gerçekten pastane işi çöreklere benziyor ve tazeliğini uzun süre koruyor. Diğeri de klasik çörek hamuruna çok benzediği için merak edip denediğim ve çok memnun kaldığım, Fransızların briyoş hamuru.
Fotoğraftaki briyoşu borcamın çiçek şeklindeki kalıbında pişirdim. Tahminlerimin aksine çok güzel kızardı, yalnız fırında az daha ufak bir kazaya kurban gidiyordu: Üstteki ufak yuvarlak parça hamur kabardıkça yana kayıp, sonunda fırının ızgarasına düştü:-) Aceleyle (ve dikkatle) kavrayıp tekrar altına yumurta sürüp ana hamura yapıştırmam gerekti ama neticede üzerindeki ızgara izleri pek de belli olmadı. Siz siz olun o ufak parçayı daha iyi bastırarak yerleştirin. Gelelim paskalya çöreği tarifine:
1 kilo baklavalık un+yoğurmak için bir avuç daha un
250 gr tereyağ (ben 200gr kullandım)
4 yumurta
1 su bardağı toz şeker (tatlı severseniz artırın)
1 su bardağı süt
1 tatlı kaşığı mahlep
1 tatlı kaşığı tarçın
bir çay kaşığı düvülmüş damla sakızı
yarım çay kaşığı tuz
2 küp yaş maya (80gr kadar)
arzunuza göre biraz tarçın ve portakal kabuğu rendesi ilave edebilirsiniz.
Öncelikle tüm malzemeleri oda sıcaklığına getirin. Unu karıştırma kabınıza alıp dövülmüş sakız, mahlep, tuz ve eğer kullanıyorsanız tarçın ve portakal rendesi ile harmanlayın. Ortasını açıp hafifçe çırptığınız yumurtaları bu kısma dökün. Sütü ve şekeri birlikte eritin, karışım ılınınca mayayı bu karışıma ufalayıp karıştırın ve biraz erimesini sağlayın. Tereyağını da bir başka kapta eritip ılıttıktan sonra hepsini beraber yoğurup hamur haline getirin. İlk başta çok yumuşak gibi görünse de yoğurdukça toparlanıyor. O yüzden elinizle azar azar un serperek çalışın. En az sekiz dakika yoğurmaya çalışın çünkü ancak o zaman istenen kıvama geliyor. Üzerini bir peçeteyle örtüp kabarmak üzere bir kenara bırakın. Kabaran hamuru tezgaha alıp elinizle bastırarak söndürün, üzerini tekrar örtüp bir 15 dakika kadar daha bekletin. Daha sonra istediğiniz büyüklükte (benimkinden 6 büyük çörek çıktı) parçalara ayırın. Her parçayı üçe bölüp elinizle uzatıp, baş parmak kalınlığında şeritler haline getirin. Bütün hamuru bu şekilde hazırladıktan sonra ilk üçlü parçayı örmeye başlayın. Bu şekilde hamur bir on dakika kadar daha tezgahta beklemiş oluyor, hemen tekrar kabarmaya başladığını göreceksiniz. Ördüğünüz çörekleri yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı olarak yerleştirin. Dilerseniz örgülerin iki ucunu birleştirip halka haline getirebilir ve resimdeki gibi ortasına bir bardak yerleştirip pişirebilirsiniz. Bardağın çevresini yağlamayı unutmayın. Çörekleri tekrar yarım saat kadar kabarmaya bırakıp, önceden ısıttığınız 180 derecedeki fırına verin. Tabii üzerlerine çırpılmış yumurta sürüp file badem veya susam serpmeyi unutmayın. 40-45 dakika arası pişirdikten sonra fırından alıp tel ızgara üzerinde soğutun. Oda sıcaklığında günlerce saklayabilirsiniz. Hafif sertleştiğinde ise, tost makinesinde hafifçe ısıtıp çok güzel bir kahvaltı ekmeği elde edebilirsiniz.
Briyoş için:
450 gr un
150 gr tereyağ (oda sıcaklığında)
1oo gr şeker (tatlı seviyorsanız artırın)
3 yumurta (ben 2 irice yumurta kullandım)
yarım su bardağı ılık süt
1 paket kuru maya
bir tatlı kaşığı tarçın
portakal kabuğu rendesi
yarım çay kaşığı tuz
Yine bütün malzemeleri oda sıcaklığına getiriyoruz öncelikle. Bu hamuru ben ekmek makinemde hazırladım. Elde hamur tutacaksanız paskalya çöreğindeki sırayı izleyin. Makinede hazırlamak için ise, kullanma talimatına uygun sırayla malzemeleri makinenize yerleştirin. Gördüğünüz gibi paskalya çöreğine çok benzeyen bir hamuru var briyoşun. Yumurtaları hafifçe çırpmak ve tereyağını da ufak küplere bölmek makinenizin işini kolaylaştıracaktır. Yoğurma programında hazırladığınız hamuru tezgaha alın ve dörtte birini kesip ayırın. Kalanını yuvarlayıp, yağlayıp unladığınız kalıba yerleştirin. Ayırdığınız ufak parçaya elinizle bir tarafı sivrice bir armut şekli verin ve kalıptaki hamurun ortasına parmağınızla açtığınız çukura bu sivri kısmı yerleştirin. İyice ortalamaya dikkat edin, aksi halde üst parçasını benim gibi fırından toplamak zorunda kalırsınız:-) Hamuru yarım saat kadar ılık bir yerde mayalandırdıktan sonra üzerine çırpılmış yumurta sürüp 180 dereceye ısıtılmış fırında 30-35 dakika kadar pişirin. Çöreğinizi fırından aldıktan sonra tel ızgara üzerinde soğutun ve iyice soğumadan kesmeyin. Briyoş, paskalya çöreğine göre daha ekmekimsi dokuda oluyor ve üzerinde reçelle kahvaltı sofrası için çok güzel bir alternatif.
Her iki tarif de kalorili arkadaşlar, biliyorum, ama ince kesilmiş dilimler halinde tüketilirlerse ve seyrek yapılırlarsa; kaçırılmaması gereken lezzetler. Afiyet olsun hepinize...
Ne güzel kabarmışlar. Pek de şık olmuşlar. Eline sağlık. Demek oralarda da tabanca, tüfek adeti var :( Buradakiler Christmas'da evlerde toplanıp, Easter'da genellikle çocuklarını da alıp tatile çıkıyorlar. Ama gene ailece birarada olanlar var. Of yaa Bayramları özledim ben de şimdi. Bir de Türkiye'de olmayı.
Tülin,ne kadar benziyor iki ulus.Güzel bir gelenek.Bana mayalı hamur de,oynayayım onlarla.İkisini de çok seviyorum ve ne güzel olmuşlar.Eline sağlık.Pek vaktin yok,biliyorum: ama,sana bir sürprüzüm var. Sevgiyle,Nane Limon.
Offf, tarif tam yerinden olmus bu sefer. Valla, Tulin'cim, ne diyeyim ellerine saglik, afiyet olsun. Bu haftasonu ben de yaptim, ama bizimkilerin her daim sasmaz tarifini kullanmak yerine (onlar 4 yumurta sarisi ve 125gr erimis yag kullanirlar, aldigi kadar una, bir de yine onlarin tarifi ile yumurta buyuklugunde yasmaya :)) internetten buldugum bir tarifi deneyeyim dedim, hani illa kendi basima bisi kesfedecegim, ya..Ama benimkiler maalesef istedigim gibi pofuduk olmadilar, haliyle o sasmaz tarifi kullanmadigima yandim sonradan. Tatlari yerindeydi ama biraz biskuvi kivamindaydilar. Keske senin tarifi daha once gorseydim, biliyorsun senin ayrintili tariflerinin yeri baska, ustelik bu bir de orijinali. Neyse, bir dahaki sefere artik. Dedigin gibi hafif bayatlayinca kizartip yemek de guzel olur, ama ben ayrica her turlu kek, pandispanya ile yaptigim gibi paskalya coreginin uzerine de dondurma surup yemeyi severim (bu arada, sanirim bir turlu diyetten cikamayis sebeplerimden birini de acik ettim galiba). Ellerine saglik tekrar...Selamlar, sevgiler
Türkiye'de olmayı ben de çok özledim Dilekciğim, hele milleti burada bayram ederken görünce insan biraz da kıskanıyor. Neyse sağlık olsun ne yapalım. Çörekleri beğenmene sevindim:-)
Çok teşekkürler Safran, azar azar yedikten sonra sorun yok değil mi:-)
Türkmenciğim, hani o hep bahsettiğimiz büyüklerimiz gerçekten de herşeyin en iyisini biliyorlar. Yeni deneyimler de kazanmak lazım ama....o yüzden üzülme bisküviye benzediler diye. Demek paskalya da dondurma ile uyum sağlıyor. Zavallı ben, eve dondurma sokmamaya çalışıyorum ama yaz da geliyor, ne yapsak ki :-)Aslında ben bu tarifi geç yazabildim, normalde paskalya öncesi yazılması lazımdi ama yapacak öyle çok şey vardı ki fırsat bulamadım. Diyet dedin de... sen orada kışa giriyorsun, kamuflaj mümkün. Biz yaza giriyoruz ve durum vahim:-) Bloga yeşil salatadan başka bir şey yazmasam bir süre..... Selamlar
Evcil Kedi, Demek paskalya geldi çattı. Ben paskalyayı 2002'de Amerika'da yanında kaldığım aileyle kutlamıştım. 3 çocukları vardı ve hep beraber çok eğlenmiştik. Ellerine sağlık çörekler nefis görünüyor. Bu arada enginar çorbanı denedim ve enfes oldu. Ben içine sebze suyu yerine o anda evde olan mantı suyu koydum ve ilaveten kabak doğradım bir tane. Gerçekten de çok lezzetli oldu. Kuru baklanın tadını her yudumda hissetim.Tarif için teşekkür tekrar. Sevgiler
AHHHH AHHHH..... Su cörekler olsada yesek.Yunanli bir tanidigimiz bu cörekleri coook güzel yapardi.Paskalya bayramini iple cekerdik diyebilirim.Simdi maalesef Yunanistana döndü.Gerci senede bir defa bir iki haftaligina geliyor.Ozamanda bu cöreklerden bize bolca yapiyor.Bizde buzluga atiyoruz.Aaaaaa bak simdi aklima geldi gecen senden son bir parca olacakti yaaaaaa.Teyzenin gelme vakti gelmis......YASASIN.
Teşekkürler Calimero ve Ceylan, beni davet ettiğiniz için sağolun. En kısa sürede katılmaya çalışacağım.
Merhaba Selen, demek senin de paskalya tecrüben var. Aslında bayram havası her yerde birbirine benziyor olmalı. Enginar çorbasını beğenmene çok sevindim, afiyetler olsun. Havalar ısınmadan ben de tekrar yapmak istiyorum çünkü burada yazın içmek mümkün değil. Selamlar...
Hoşgeldin Serap, demek bütün yıl yetecek çörek stoğu yapıyorsunuz. Kıskandım şimdi sizi:-) Afiyet olsun şimdiden, selamlar
Tülinciğim, üzerine marmelat sürüp çayımla yemek için bir dilim isterim de isterim! Kalmadı ama di mi:( Ben fırsat bulup da yapamadım bu yıl paskalya çöreği, pastane vitrinlerinin seyrine doyum olmuyordu ama! Eline sağlık canım.
Tülin'ciğim, Bak şimdi çok istedim oraya Paskalya'da gelmeyi. Ben de burada New York Muhtarı'nın resimlerini yayınladığı yürüyüşe gittim. Çok komikti! Tijen
Eskilerden cocuklugumun pastanelerinden gelen bu paskalya coregini ben de cok severim. Simdi de istedigimde yapabilecegim bir tarif var. Tesekkurler paylastigin icin. Ellerine saglik
Tülin'ciğim, ağzıma en yakın çörek lezzetidir Paskalya Çöreği. Annem de çok güzel yapar çünkü Sarıyer'de komşuları olan Rumlar'dan öğrenmiş genç kızlığında. Sonra da Tarabya'da pek çok Rum komşusu olmuştu. Mahlep ve sakızı birlikte mi kullanıyor, bilmiyorum. İkinizin tarifini karşılaştırıp en kısa zamanda yapacağım. Ellerine sağlık, kokusu burnuma kadar geldi. Bir de tereyağlı brioche kokusuna hiç hayır diyemem. Bittim yani bittiiiim.
Merhaba Sibelciğim, ben de aynen senin dediğin gibi yapıyorum, yani kahvaltıda kızarmış çörek dilimlerine reçel sürüyorum. Kızarınca sanki daha da lezzetli oluyor. En iyi tarafı da neredeyse 10 gündür oda sıcaklığında saklamama rağmen bozulmaması. Senin geçen yıl ki çörekler de çok güzeldiler ama:-)
Sevgili Tijen, ne yapıp edip seni buraya getirmem lazım, bir dahaki paskalyaya kadar bekleyemem ama:-)
Nükhet hoşgeldin, tariften memnun kalmanı diliyorum. Yarım ölçü de yapılabilir, ya da benim yaptığım gibi bir kısmını buzluğa atıp uzun süre saklayabilirsin. Selamlar
Merhaba Oya Hanım, annenizin tarifini de duymak isterdim doğrusu. Burada hem mahlep hem sakız birlikte katılıyor her zaman için. Eskiden sırf mahlep koyardım ama sakız da öyle yakışıyor ki! Brioche konusunda sizinle hemfikirim:-) Selamlar
Hoşgeldin Mineciğim, çörekleri beğenmene çok sevindim, iltifatın için de teşekkürler. Yumurtalara gelince; benim gibi sakarlar için yapılmış, kırılmayan cinsten yumurtalar:-) Yani tahtadan mamul, paskalya zamanı mutfak dolaplarının kapılarına asıyorum. Gerçek yumurtaları boyama meselesi bana çok fuzuli görünüyor. Hem onları günlerce oda sıcaklığında beklettikleri için, hem de (ne kadar ekolojik deseler de) boya çoğu zaman içine kadar işlediği için yemek içimden gelmiyor. Sevgiler Atina'dan...
Tulin'cigim, Ellerine saglik. Paskalya coreklerini eskiden pastaneden alirdik ve cayla bayila bayila yerdik:) Ne zamandir aklimdaydi, tam da zamani diye aklmia dustu sanirim:) Tarifleri denemek gerek, ellerine saglik yeniden.. Mesajin icin de ayrica tesekkur etmek istedim, sagolasin..
Tulincigim, haftasonu paskalya coregini yaptim ve gercekten cok lezzetli oldu. Cok tesekkur ederim paylastigin icin. Mahlep ve sakizin verdigi tat cok belirgin ve harika. Yapmak isteyenlere benim tek onerim 20dk kadar sonra firini kontrol etmek; benimkiler o sure sonunda nar gibi kizarmisti.
Tarifi denemeye değer bulmana ve sonuçtan memnun kalmana çok sevindim Fethiyeciğim. İyi ki erken kontrol etmişsin, benimkiler daha uzun sürede kızarmıştı, fırından fırına değişiyor tabii. Mahlep ve sakızı ben de hiçbir şeye değişmem, çöreğe tarçın vesaireye kıyasla daha çok yakışıyor ayrıca. Sevgiler benden de:-)
Cumartesi gunu yaptim Paskalya coregini. INANILMAZ OLDU!!! Endonezya'da bulunmayan, hepimizin ozlem duydugu bir lezzete kavusmak oyle cok kisiyi mutlu etti ki, buraya donup tesekkurleri iletmeyi borc bildim :) Bu harika tarif icin cooook cok tesekkurler.
Ne güzel kabarmışlar. Pek de şık olmuşlar. Eline sağlık. Demek oralarda da tabanca, tüfek adeti var :( Buradakiler Christmas'da evlerde toplanıp, Easter'da genellikle çocuklarını da alıp tatile çıkıyorlar. Ama gene ailece birarada olanlar var. Of yaa Bayramları özledim ben de şimdi. Bir de Türkiye'de olmayı.
Tülin bunlar harika olmuş, ne güzel kızarmış ve kabarmışlar, ellerine sağlık...
Tülin,ne kadar benziyor iki ulus.Güzel bir gelenek.Bana mayalı hamur de,oynayayım onlarla.İkisini de çok seviyorum ve ne güzel olmuşlar.Eline sağlık.Pek vaktin yok,biliyorum: ama,sana bir sürprüzüm var.
Sevgiyle,Nane Limon.
Offf, tarif tam yerinden olmus bu sefer. Valla, Tulin'cim, ne diyeyim ellerine saglik, afiyet olsun. Bu haftasonu ben de yaptim, ama bizimkilerin her daim sasmaz tarifini kullanmak yerine (onlar 4 yumurta sarisi ve 125gr erimis yag kullanirlar, aldigi kadar una, bir de yine onlarin tarifi ile yumurta buyuklugunde yasmaya :)) internetten buldugum bir tarifi deneyeyim dedim, hani illa kendi basima bisi kesfedecegim, ya..Ama benimkiler maalesef istedigim gibi pofuduk olmadilar, haliyle o sasmaz tarifi kullanmadigima yandim sonradan. Tatlari yerindeydi ama biraz biskuvi kivamindaydilar. Keske senin tarifi daha once gorseydim, biliyorsun senin ayrintili tariflerinin yeri baska, ustelik bu bir de orijinali. Neyse, bir dahaki sefere artik. Dedigin gibi hafif bayatlayinca kizartip yemek de guzel olur, ama ben ayrica her turlu kek, pandispanya ile yaptigim gibi paskalya coreginin uzerine de dondurma surup yemeyi severim (bu arada, sanirim bir turlu diyetten cikamayis sebeplerimden birini de acik ettim galiba). Ellerine saglik tekrar...Selamlar, sevgiler
Harika kabarmışlar ellerine sağlık paskalya denemek istiyordum yi oldu gördüğüm..
Türkiye'de olmayı ben de çok özledim Dilekciğim, hele milleti burada bayram ederken görünce insan biraz da kıskanıyor. Neyse sağlık olsun ne yapalım. Çörekleri beğenmene sevindim:-)
Çok teşekkürler Safran, azar azar yedikten sonra sorun yok değil mi:-)
Merhaba Münevver, sürprizini gördüm sağolasın. En kısa sürede yanıtlayacağım. Mayalı hamurlar benim de favorim, mayalı olsun da ne olursa olsun:-)
Merhaba Tuğba, umarım tarif işine yarar. Teşekkğr ederim ziyaretin için
Türkmenciğim, hani o hep bahsettiğimiz büyüklerimiz gerçekten de herşeyin en iyisini biliyorlar. Yeni deneyimler de kazanmak lazım ama....o yüzden üzülme bisküviye benzediler diye. Demek paskalya da dondurma ile uyum sağlıyor. Zavallı ben, eve dondurma sokmamaya çalışıyorum ama yaz da geliyor, ne yapsak ki :-)Aslında ben bu tarifi geç yazabildim, normalde paskalya öncesi yazılması lazımdi ama yapacak öyle çok şey vardı ki fırsat bulamadım. Diyet dedin de... sen orada kışa giriyorsun, kamuflaj mümkün. Biz yaza giriyoruz ve durum vahim:-) Bloga yeşil salatadan başka bir şey yazmasam bir süre.....
Selamlar
sevgili evcilkedi,
oyuna davetlisin.. ayrintilar sitemde..
sevgiler
Muhteşem görünüyorlar ! ellerine sağlık, sabah sabah kahvenin yanında nefis giderdi valla ama!
Buarada bu oyun çılgınlığına ben de katıldım ve diğer davetin gibi benden de davetin var..
Kolay gelsin canım!
Evcil Kedi,
Demek paskalya geldi çattı. Ben paskalyayı 2002'de Amerika'da yanında kaldığım aileyle kutlamıştım. 3 çocukları vardı ve hep beraber çok eğlenmiştik. Ellerine sağlık çörekler nefis görünüyor. Bu arada enginar çorbanı denedim ve enfes oldu. Ben içine sebze suyu yerine o anda evde olan mantı suyu koydum ve ilaveten kabak doğradım bir tane. Gerçekten de çok lezzetli oldu. Kuru baklanın tadını her yudumda hissetim.Tarif için teşekkür tekrar.
Sevgiler
AHHHH AHHHH.....
Su cörekler olsada yesek.Yunanli bir tanidigimiz bu cörekleri coook güzel yapardi.Paskalya bayramini iple cekerdik diyebilirim.Simdi maalesef Yunanistana döndü.Gerci senede bir defa bir iki haftaligina geliyor.Ozamanda bu cöreklerden bize bolca yapiyor.Bizde buzluga atiyoruz.Aaaaaa bak simdi aklima geldi gecen senden son bir parca olacakti yaaaaaa.Teyzenin gelme vakti gelmis......YASASIN.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Teşekkürler Calimero ve Ceylan, beni davet ettiğiniz için sağolun. En kısa sürede katılmaya çalışacağım.
Merhaba Selen, demek senin de paskalya tecrüben var. Aslında bayram havası her yerde birbirine benziyor olmalı. Enginar çorbasını beğenmene çok sevindim, afiyetler olsun. Havalar ısınmadan ben de tekrar yapmak istiyorum çünkü burada yazın içmek mümkün değil. Selamlar...
Hoşgeldin Serap, demek bütün yıl yetecek çörek stoğu yapıyorsunuz. Kıskandım şimdi sizi:-) Afiyet olsun şimdiden, selamlar
Tülinciğim, üzerine marmelat sürüp çayımla yemek için bir dilim isterim de isterim! Kalmadı ama di mi:( Ben fırsat bulup da yapamadım bu yıl paskalya çöreği, pastane vitrinlerinin seyrine doyum olmuyordu ama!
Eline sağlık canım.
Tülin'ciğim,
Bak şimdi çok istedim oraya Paskalya'da gelmeyi. Ben de burada New York Muhtarı'nın resimlerini yayınladığı yürüyüşe gittim. Çok komikti!
Tijen
Sevgili Tulin
Eskilerden cocuklugumun pastanelerinden gelen bu paskalya coregini ben de cok severim. Simdi de istedigimde yapabilecegim bir tarif var. Tesekkurler paylastigin icin. Ellerine saglik
Tülin'ciğim, ağzıma en yakın çörek lezzetidir Paskalya Çöreği. Annem de çok güzel yapar çünkü Sarıyer'de komşuları olan Rumlar'dan öğrenmiş genç kızlığında. Sonra da Tarabya'da pek çok Rum komşusu olmuştu. Mahlep ve sakızı birlikte mi kullanıyor, bilmiyorum. İkinizin tarifini karşılaştırıp en kısa zamanda yapacağım. Ellerine sağlık, kokusu burnuma kadar geldi. Bir de tereyağlı brioche kokusuna hiç hayır diyemem. Bittim yani bittiiiim.
Tulin'cigim, Gordugum EN guzel paskalya corekleri. Tek kelimeyle sahane olmuslar. Renkli yumurtalar sahi mi?
Merhaba Sibelciğim, ben de aynen senin dediğin gibi yapıyorum, yani kahvaltıda kızarmış çörek dilimlerine reçel sürüyorum. Kızarınca sanki daha da lezzetli oluyor. En iyi tarafı da neredeyse 10 gündür oda sıcaklığında saklamama rağmen bozulmaması. Senin geçen yıl ki çörekler de çok güzeldiler ama:-)
Sevgili Tijen, ne yapıp edip seni buraya getirmem lazım, bir dahaki paskalyaya kadar bekleyemem ama:-)
Nükhet hoşgeldin, tariften memnun kalmanı diliyorum. Yarım ölçü de yapılabilir, ya da benim yaptığım gibi bir kısmını buzluğa atıp uzun süre saklayabilirsin. Selamlar
Merhaba Oya Hanım, annenizin tarifini de duymak isterdim doğrusu. Burada hem mahlep hem sakız birlikte katılıyor her zaman için. Eskiden sırf mahlep koyardım ama sakız da öyle yakışıyor ki! Brioche konusunda sizinle hemfikirim:-) Selamlar
Hoşgeldin Mineciğim, çörekleri beğenmene çok sevindim, iltifatın için de teşekkürler. Yumurtalara gelince; benim gibi sakarlar için yapılmış, kırılmayan cinsten yumurtalar:-) Yani tahtadan mamul, paskalya zamanı mutfak dolaplarının kapılarına asıyorum. Gerçek yumurtaları boyama meselesi bana çok fuzuli görünüyor. Hem onları günlerce oda sıcaklığında beklettikleri için, hem de (ne kadar ekolojik deseler de) boya çoğu zaman içine kadar işlediği için yemek içimden gelmiyor.
Sevgiler Atina'dan...
Tulin'cigim,
Ellerine saglik. Paskalya coreklerini eskiden pastaneden alirdik ve cayla bayila bayila yerdik:)
Ne zamandir aklimdaydi, tam da zamani diye aklmia dustu sanirim:)
Tarifleri denemek gerek, ellerine saglik yeniden..
Mesajin icin de ayrica tesekkur etmek istedim, sagolasin..
Merhaba Hanifeciğim, bu zor zamanında uğradığın için asıl ben teşekkür ederim. Selam ve sevgiler arkadaşım
Tulincigim, haftasonu paskalya coregini yaptim ve gercekten cok lezzetli oldu.
Cok tesekkur ederim paylastigin icin. Mahlep ve sakizin verdigi tat
cok belirgin ve harika. Yapmak isteyenlere benim tek onerim 20dk kadar sonra firini kontrol etmek; benimkiler o sure sonunda nar gibi
kizarmisti.
Tarifi denemeye değer bulmana ve sonuçtan memnun kalmana çok sevindim Fethiyeciğim. İyi ki erken kontrol etmişsin, benimkiler daha uzun sürede kızarmıştı, fırından fırına değişiyor tabii. Mahlep ve sakızı ben de hiçbir şeye değişmem, çöreğe tarçın vesaireye kıyasla daha çok yakışıyor ayrıca. Sevgiler benden de:-)
canım arkadaşım ortaokuldayken beden eğitimi dersinde kaçardık bahçenin duvarından löp pastaneye hatırladınmı nihal,sen,ben,nurdagül,gülten,şükran umarım hatırlıyorsundur.Bende çok seviyorum paskalya çöreğini ellerine sağlık
Cumartesi gunu yaptim Paskalya coregini. INANILMAZ OLDU!!! Endonezya'da bulunmayan, hepimizin ozlem duydugu bir lezzete kavusmak oyle cok kisiyi mutlu etti ki, buraya donup tesekkurleri iletmeyi borc bildim :)
Bu harika tarif icin cooook cok tesekkurler.